Bilgi Bankası
Lastiğin ana hammaddesi olan doğal ve sentetik kauçuğun yanında karbon siyahı, silika, kord bezi, çelik teller, yağlar ve çeşitli kimyasal maddelerin birleşiminden oluşur. İçinde basınçlı hava tutabilecek şekilde tasarlanmış, janta monte edilerek aracın yer ile temasını sağlayan aracın tek ve en önemli parçasıdır. Modern bir lastiğin daha az titreşim ve gürültü üretmesi, düşük yuvarlanma direncine sahip olması, dolayısıyla daha az yakıt tüketmesi istenir.
Lastik, içerisinde bulunan hava sayesinde, üzerinde yükü taşıyan, yatay ve dikey kuvvetleri yola ileten kauçuk ve takviye malzemelerden yapılmış bir bileşendir.
Lastik, üzerindeki belirli bir yükü, gerekli yüksek basınçlı havayı muhafaza ederek taşır. Lastiğin tasarlandığı geometride bu görevini yapabilmesi için, uygun basınçta hava ile şişirilmesi çok önemlidir.
Motorun ürettiği ve aktarma organlarının tekerleğe ilettiği torkun, aracı hareket ettiren kuvvete dönüşebilmesi için araç lastiklerinin, zemin yüzeyinde yeterli sürtünme kuvvetini oluşturabilmesi gerekir. Benzer şekilde, fren sisteminin aracı durdurabilmesi, lastik ile zemin yüzeyi arasında oluşacak sürtünme kuvveti sayesinde olur. Bunların yapılabilmesi için gerekli sürtünme kuvvetleri, lastiğin özel tasarlanmış deseni ve yere değen kısmındaki karışımın özellikleri ile yaratılır. (Lastiğin değişik kısımları farklı özellikte karışımlardan yapılır.)
Sürücü kontrolü ile aracın, yüksek hızda düz hatta seyretmesini, ayrıca manevralar esnasında ve virajlarda, lastik ile yol yüzeyi arasında gerekli yanal sürtünme kuvvetlerini üreterek, kayma ve savrulmaları önler.
Lastik bu görevini yaparken aracın amortisör sistemine yardımcı olur. Lastik bu görevini diğer görevlerini ihmal etmeden yapabilmesi için bir denge içinde tasarlanması gerekir. Örneğin çok konforlu olması istenilen bir lastik viraj hakimiyetinde zaaf gösterebileceği gibi tersi de mümkün olabilir.
Lastik: Sırt, Omuz, Yanak ve Topuk olmak üzere başlıca dört ana bölgeden oluşur.
Lastiğin zemine temas ettiği kauçuk bölümüdür. Yola tutunmayı, çekişi, su atmayı, lastiğin soğumasını sağlayan kanal ve bloklardan oluşmuş desenler bulunmaktadır. Yol ile direk temas halinde olduğundan aşınmalar çok fazla olur. Bu aşınmaların sebebi de hız, sıcaklık, yolun yüzeyi, yolun durumudur. Sırt yolda olabilecek kesici malzemelere ve aşınmaya karşı dayanıklı olmalıdır. Lastiğin yere temas eden bölgesi olduğu için sırt desenleri çok önemlidir. Her lastiğin kullanılacağı şartlara göre farklı sırt desenleri tasarlanır. Yaz lastiği ile kış lastiğinin sırt desenleri arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Lastiğin sırt kısmından, yanak kısmına geçiş yaptığı kalın kauçuktan yapılmış alana, lastiğin omuz bölgesi denir. Lastiğin yapısına göre sırtın altında kuşak ya da darbe katları yer alır. Sırtta biriken ısıyı dışarı atabilmek için pencereli yapıdadır. Görevi karkası korumaktır.
Lastiğin çevresi boyunca sırt ve topuk bölgeleri arasında kalan, yola temas etmeyen kauçuk kısmıdır. Lastiğin yanak kısmında, mukavim ve hava etkilerine karşı dayanıklı karışım kullanılır. Gövdeyi yandan gelecek sürtünmelere karşı korur ve lastiğe esneklik sağlar.
Yüksek ve ultra yüksek performans grubu lastiklerde, direksiyon hakimiyetinin artırılması için çelik veya naylon takviyelerinin kullanıldığı da olur. Tüm marka ve ebat yazıları yanak üzerinde bulunmaktadır.
Lastiğin janta temas eden bölgesinde bulunan lastik bileşenlerinin tümüdür. Yan yana gelmiş ve kauçuk karışımı ile birbirine bağlanmış gerilmeye dayanıklı uzamayan çelik teller, topuk dolgusu ve jant yastığı başlıca topuk bileşenleridir. Topuk, lastiğin janta iyi oturmasını ve sıkıca bağlanmasını sağlar.
Adından kar lastiği oldukları anlaşılsa da aslında kış lastikleri soğuk havalarda; yağmurda, buzda, karda ve kuru yollarda en iyi performansı gösterebilen lastiklerdir. Daha yumuşak hamur bileşimleri, daha sert bir bileşimden yapılan yaz ve dört mevsim lastiklerine göre soğuk havalarda yol tutuşu kolaylaştırır.
Küçük olukları kar, buz ve çamura dişini geçirerek suyu hızlı bir şekilde dağıtır, böylece daha iyi frenleme ve çekiş gücüne ulaşılır. Bu arada, daha derin sırt olukları karı toplayıp tutarak sıkı kara tutunmaya ve suyun dağılmasına yardımcı olur. Bu şekilde suda kızaklama riski azalır.
M+S kar ve çamur anlamına gelir. Lastiğin sırt deseni ve sırt bileşiğinin yapısı sayesinde yaz lastiğine kıyasla karlı yol koşullarında üstün yol tutuşu ve fren performansına sahip olduğunu gösterir. M+S sembolü, kış lastiklerinin yanı sıra tüm sezon lastiklerinde de bulunur.
Üç tepeli kar tanesi (veya 3PMSF), lastiklerin AB Yönetmeliğinin 661/2009 Sayılı kanunu uyarınca kar üzerinde minimum gerekli performans testini geçtiği anlamına gelir. Bu sembol yalnızca kış lastiklerinde görünür.
Dört mevsim lastiği, pek çok durumda arabanın en iyi performansı vermesini sağlayan, her mevsim kullanılabilen, üzerinde üç tepe kar logosu bulunan lastik türüdür. Çamur ve kar üzerinde daha iyi performans göstermek için üretilmiştir. Mevsim geçişlerinde ve ılıman iklimlerde kullanıldığında üst düzey performans sağlayan dört mevsim lastikleri, arabaların fabrika çıkışında üzerinde bulunur. Dört mevsimde de kullanılabilir özelliğe sahip olması dört mevsim lastiklerini yaz ve kış lastiklerinden ayırır.
Türkiye’de “yaz lastiği” sezonu Nisan – Aralık ayları arasında. Yaz lastikleri, profilleri ve farklı yapıları sayesinde, hava şartlarına uyum sağlar. Lastik malzeme karışımına ise, kış lastiğinde kullanılandan daha az miktarda doğal kauçuk ilave edilmektedir. Yaz lastikleri, derece düşünce sertleşir ve beklenilen şartları yerine getiremez. Yüksek derecelerde de lastikler, sert bir kauçuk malzemesinden yapıldığından, sağlamlığını korur ve yumuşamaz. Islak zeminlerde bile, kış lastiklerine nazaran, fren tutuşu ve nemli yol kontrolü, çok daha iyi durumdadır. Islak zeminlerde sert frenler yapıldığında, hakimiyeti sağlayabilmek büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla mevsimine göre uygun lastik kullanımı can güvenliği için çok önemli bir faktördür.
Her lastiğin yanağında lastik ebadı, taşıma kapasitesi, hız limitleri, üretim tarihi, maksimum şişirme basıncı, lastik imalatında kullanılan malzemeler ve lastiğin üretim tarihinden kauçuk karışımının cinsine kadar pek çok önemli bilgiler ve uyarılar bulunmaktadır. Bunların bir kısmı doğrudan, bir kısmı da dolaylı olarak kullanıcıyı ilgilendirmektedir.
Kalite Göstergeleri lastik üzerinde “Treadwear”, “Traction”, “Temperature” olarak üç farklı kısımda gösterilir.
Aşınma ömrü indeksini ifade eder. Söz konusu lastiğin standart şartlar altında test edildiğinde aşınma ömrü 100 olarak kabul edilen test lastiğine göre oransal ömrünü gösterir. Bu değer 100’den fazla ise çok iyi, 100 ise iyi, 100’ün altında ise zayıf olarak ifade edilmektedir. Lastiğin ömrü kullanım alışkanlığı, iklim ve yol koşulları ile servis özelliğine göre belirgin bir değişim gösterir.
Çekiş sınıfını gösterir. Kontrollü şartlar altında lastiğin ıslak yüzeydeki duruş kabiliyeti ve yeteneğini gösterir. C= Geçerli Sınıf, B= Orta Sınıf ve A= En iyi sınıf olarak ifade edilmektedir.
Lastiğin ısıya dayanımı ve ısıyı atma yeteneğini gösterir. C= Geçerli Sınıf, B= Orta Sınıf, A= İyi sınıf ve AA= En iyi sınıf olarak ifade edilmektedir.
Söz konusu lastiğin Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun kabul ettiği şartnamelere uyduğunu ve onayın alındığı kuruluşu belirten semboldür.
Söz konusu lastiğin Avrupa dünyada yaygın olarak kabul gören Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun binek lastiği ile ilgili ECE-R30 şartnamesine uygunluğunu belirten ve Avrupa’daki yetkili bir kuruluş tarafından verilen onay numarasıdır.
Söz konusu lastiğin Avrupa dünyada yaygın olarak kabul gören Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun binek lastiği ile ilgili ECE-R30 şartnamesine uygunluğunu belirten ve Avrupa’daki yetkili bir kuruluş tarafından verilen onay numarasıdır.
Lastiği tanımlayan harf-rakam grubudur. Ebatlar, lastiğin yanak bölgesinde bir dizi markalama ile belirtilir. 225/55R17 97W yüksek performans lastiğini örnek olarak incelersek. Bu kısımda 6 farklı bilgi bulunmaktadır.
Hız sembolü ile belirtilen hızda “lastik başına” izin verilen azami yükü gösterir. Yük kapasiteleri kg cinsinden ifade edilir.
Avrupa ETRTO standartlarına göre lastiğin taşıyabileceği azami yüke dayanabileceği en yüksek sürati belirten işaretlemedir.
Lastiklerin üzerinde ne zaman üretildiklerini belirten üretim tarihi kodlamaları bulunur. “DOT” (Department Of Transportation) Amerika Birleşik Devleti Ulaştırma dairesinin baş harflerinin kısaltmasıdır. Ülkemiz de ise “DOT” kelimesi lastiğin doğum tarihi olarak dilimize yerleşmiş durumdadır. DOT 8S 2511’i örnek olarak incelersek. “2511” rakamlarındaki ilk iki rakam lastiğin üretildiği haftayı diğer son iki rakam ise lastiğin üretildiği yılı belirtmektedir.
Balans kelimesi İngilizce ’de denge anlamına gelir. Araçlardaki balans ayarı ise araç tekerleklerine eşit miktarda ağırlığın gitmesi demektir. Eğer araçta balans ayarı bozukluğu varsa bu durumda araç titremeye başlar. Özellikle de yüksek hızlara çıkıldığında bu titreme daha da belli olur. Bu titreme; eğer balans ayarı bozukluğu ön tekerleklerdeyse daha çok aracın ön kısmında, eğer balans ayarı bozukluğu arka tekerleklerdeyse daha çok aracın arka kısmında görülür.
Balans ayarının yapılması için öncelikle aracın bütün tekerlekleri sökülür ve balans ayarının yapılacağı yerlere bu tekerlekler yerleştirilir. Ardından mutlaka jantların ve lastik basıncının normal olup olmadığına bakılır. Eğer herhangi bir bozukluk varsa önce bu hasarlar giderilir. Ardından bu cihazlarda tekerlekler döndürülür. Tekerlekler dönerken cihazın bağlı bulunduğu bilgisayar balans ayarının bozukluğunun derecesini bildirir. Ustalar da tekerleklerin gerekli yerlerine uygun ağırlıklar koyarak balans ayarını tamamlarlar. Bu tür balans ayarına dinamik balans ayarı denir.
Rot ayarının, tekerlekler arasındaki açının ve uzaklıkların birbirine eşit olmasıdır. Bu durumda rot ayarı düzgün olan bir otomobilde tekerlekler arasında açı ve uzaklık farkı bulunmaz.
Eğer araçta rot ayarı bozukluğu varsa bu durumda araç yolda giderken sağa sola çekebilir ve hatta ileri derecede rot ayarı bozulmuş olan araçlar savrulabilirler de. Ayrıca rot ayarı bozuk olan araçların tekerlek dişlileri sıyrılır ve tekerlek çok daha çabuk eskir. Dönüş esnasında tekerleklerden ses gelmeye başlar. Direksiyonun doğrultusu ile tekerleklerin doğrultusu arasında fark bulunması da rot ayarının bozukluğunun sonucudur.
Rot ayarı yapılmadan önce araç rot ayarının yapılacağı istasyona yerleştirilir. İşi uzmanları tarafından her ihtimal düşünülerek araçtaki sıkıntının rot ayarından mı yoksa başka bir sebeple mi olduğu araştırılır. Rot ayarındaki bozukluk anlaşıldıktan sonra çeşitli sensörlerle araç tekerlekleri istasyonun yakınında rot ayarı programlarının bulunduğu bilgisayarlara bağlanır. Bu bilgisayarlar rot ayarının bozukluğunun derecesini bildirirler. Sonrasında ise rot ayarı yapılmaya başlanır ve her iki tekerlek de birbirine paralel olduğunda rot ayarı tamamlanmış demektir.
Otomobilinizin garantisi bozulmadan, güvenle hizmet alabileceğiniz Garantili Oto Servis üyesi servislere web sitemizden kolayca ulaşabilirsiniz.
Tüm Servisler